23 Mayıs 2011 Pazartesi

ÇİÇEK DÜNYASI

KIRÇİÇEĞİ


HANIMELİ ÇİÇEĞİ-Lonicera periclymenum

Hanımeli, Caprifoliaceae familyasına ait, çalı grubundan bir bitkidir. Yaklaşık 180 türü vardır, bunun 100 kadarı Çin'dedir. Avrupa ve Kuzey Amerika'da 20şer türü vardır. Ençok bilinen türleri Lonicera periclymenum (Avrupa Hanımelisi), Lonicera japonica (Japon Hanımelisi, Beyaz Hanımeli) and Lonicera sempervirens (Mercan Hanımelisi, Trompet Hanımelisi) dir.

Yapraklar karşılıklı, basit oval ve 1-10cm uzunlukta çoğunlukla dökülen olmakla beraber sürekli olanlarıda bulunur. Türlerin çoğu hoş kokulu, yenilebilen nektar üreten, çan şeklinde çiçeklere sahibtir. Meyvası çok çekirdekli kırmızı, mavi ya da siyah çitlenbik şeklindedir, çoğu türde meyvaları hafif zehirli olmakla beraber birkaçı (Lonicera caerulea) yenilebilir meyvalara sahiptir. Bitki bazı Lepidoptera türlerinin larvaları tarafından yenilir. [http://tr.wikipedia.org/wiki/Han%C4%B1meli]

Mayıs ve temmuz aylarında pembemsi beyazımtırak-sari renkli çiçekler açan, 1-3 m yükseklikte, tüysüz veya az tüylü tırmanıcı bir bitkidir. Yapraklar gövde üzerinde karşılıklı-çapraz, derimsi, tüysüz ve alt yüzü az tüylüdür. Aşağıdaki yapraklar kısa saplı ve yumurtamsı şekilde olup, yukarıdakiler ise gövdeyi saracak şekilde tabanlarıyla birleşmiş durumdadır. Güzel kokulu olan çiçekler, tepedeki yaprakların koltuğunda, genellikle üç demet hâlinde, oldukça uzun saplı, başçık tipinde çiçek yaparlar. Çiçekler uzun tüpsü ve sarkık dudaklıdır. Olgunlukta kırmızı renkli üzümsü meyveler verir.

Türkiye’de yetiştiği yerler:
Marmara, Bati ve Güney Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu.

Kullanıldığı yerler:
Tıpta yaprakları gargara yapmak için, çiçekleri antispazmodik olarak, meyveleri de idrar söktürücü ve kusturucu olarak kullanılır. [e-sehir.com]

MUM ÇİÇEĞİ-HOYA CARNOSA

Mum cicegi tirmanan ve yetistirilmesi kolay ciceklerden bir tanesi. Boyu 4.5-5 metreye kadar uzayabiliyor. Tirmanmasi icin cicegin ip yada tel gibi bir malzemeye baglanmasi gerekiyor. Bitkinin yildiz seklinde ki cicekleri kokulu ve cicekten damlayan sivi ise tatlidir. Cicek acma donemi Mayis ile Eylul aylari arasindadir. Mum cicegi ile ilgili dikkat edilmesi gereken birkac husus var.

  • Cok ihtiyac yoksa topragini degistirmeyin.
  • Bitki tomurcuklandiktan sonra kesinlikle saksinin yerini degistirmeyin.
  • Bitkinin cicekleri oldukten sonra olu cicekleri koparmayin. Kendiliginden dokulsun.
Diger bakim kurallari ise soyle:
Isi: Normal oda sicakligi. Kisin ise isi 10-12 derece civarinda olmali.
Isik: Aydinlik ortam saglanmali. Bir miktar direk gunes isigi ideal.
Su: Kisin su miktari azaltilmali.
Saksi degistirme zamani: Ilkbahar
Cogaltma: Ilkbahar ayinda kesilen dallar suya konulur

FREZYA ÇİÇEĞİ

Fresia güzel kokusu nedeniyle parfüm endüstrisinde kullanılır. Korm (soğan) özelliği bakımından glayöle benzer. Fresia’da korm dikildikten bir süre sonra üzerinde yeni bir korm gelişmeye başlar. Yeni korm eski kormun üzerinde gelişir. Çiçeklenme döneminde yeni kormun etrafında kormeller meydana gelir.

Fresia bitkisinin ortalama boyu 50-75 cm’dir. Kesme çiçekçilikte uzunluk 35-50 cm, saksı çiçekçiliğinde ise 25-35 cm’dir.
Fresia’nın sıcaklık isteği az olması nedeniyle ısıtma giderleri azdır. Isıtılmayan seralarda da yetiştirilebilir.
 

ORTANCA ÇİÇEĞİ-HYDRANGEA

Gölge ya da yarı gölge tercidir. İlkbahar ya da sonbaharda dikebilirsiniz. Soğuğa dayanıklıdır. Gıdaya düşkündür. Tomurcuklanmaya başladığı andan itibaren her hafta çiçek besini verin. İki haftada bir vereceğiniz açelya gübresinden de iyi sonuç alırsınız.

Ortanca Çiçeği, sağlıklık gelişmesi için geniş saksıları tercih edin. Kışın az su yeterlidir, ancak yazın bolca sulamanız gerekir. Tam dibinden değil, bir adım öteden tüm çevresine gelecek şekilde sulayın. En uygun budama zamanı ilkbahardır.

ÇİÇEK DÜNYASI

ZAMBAK ÇİÇEĞİ (Lilium)

ZAMBAK YETİŞTİRİCİLİĞİ


Birçeneklilerin zambakgiller (Liliaceae) ailesinden bir bitkidir. Zambakların taç yaprakları sarı, kırmızı, turuncu gibi sıcak renklidir ve üstlerinde siyah çizgi ya da lekeler bulunur. Zambaklar soğanlı çiçeklerdendir ve bazıları dallanma noktalarının kutluk altlarında ortaya çıkan çok sayıda soğancıklarla çoğalırlar.

Zambak yetiştirmek kolay değildir. Sabır ve bilgi gerektirir.

Zambak soğanları genellikle Ekim ayında dikilir. İyi drenajlı,rüzgar almayan ve güneşli bir yer seçilir. Humus veya gübreyle zenginleştirilmiş toprakta 20 cm. derinliğinde bir çukur açılır. Çukurun dibine biraz iri kum serpilir. Kökler yaygın bir şekilde yerleştirilir.İyi toprakla çukur doldurulur. Hafifçe bastırılır.

Bahar ve yaz aylarında düzenli ve bol su gerektirir. Çiçeği açıp bittikten sonra da zambak sulanıp beslenmeye devam edilir. Solan çiçekler kesilir ama sap kısmı sonbaharda kendiliğinden kuruyuncaya kadar bırakılır. Soğanları topraktan çıkarmaya gerek yoktur.



 

ORKİDE ÇİÇEĞİ (Orchidaceae)

Orkideler narin, cazip güzellikte, egzotik görünüşlü çiçekleri ile bütün dünyada en kıymetli çiçeklerin başında yer alır. Bu çiçeklerin uzun ömürlü ve dayanıklı olması kesme çiçek olarak değerini daha da artırır.
Orkide sanılanın aksine sadece tropik bölgelerde yetişmez. Güney kutbu hariç bütün iklimlere yayılmış 20.000 den fazla orkide çeşidi mevcuttur. Mesela Anadolu ve Kıbrıs’da yetişen bir çok orkide cinsi vardır. Bunların bir bölümü “Sahlepgiller” olarak tanınır. Ülkemize has sahlep tozu bu bitkilerin yumrularından elde edilir.

Orkideler ise tropik veya yarı tropik iklimlerde yetişen ve süs bitkisi olarak kullanılan cinslerdir.
Bu orkidelerin çoğu tabii olarak ağaç üstlerinde yaşayan fakat parazit olmayan bitkilerdendir. ( Epiphytes) Bu cinsler çiçekçilikte ilerlemiş ülkelerde, uygun sera şartları sağlanarak yıllardır yetiştirilmektedir. Hatta bir çok amatör meraklı kendi imkanları ile sera şartları hazırlayarak zengin canlı koleksiyonlar meydana getirmiş, bu işi hobi olmaktan çıkararak amaç edinmişlerdir.
Biz sade vatandaşların ise ev bitkisi olarak orkide yetiştirebilmesi yakın zamanlara kadar akla bile gelmezdi. Fakat son zamanlarda yine batıdan başlayan bir akımla ev şartlarında en kolay yetişen orkideler keşfedildi veya melezleri üretildi. Adım başı rastlayabileceğimiz büyük marketlerde, seralarda satışa sunuldu. Bu işin heveslileri günden güne çoğaldı. Artık salonumuzda başdöndürücü güzellikleri ile bu zarif çiçeklerin boy göstermesi hiç de hayal değil..
Orkideler diğer bitkilerden daha fazla ilgi bekler. Ancak onları ev şartlarında hayatta tutmak pek zor değildir. Önemli olan en uygun ortamı sağlayarak bol çiçek açmalarını sağlamaktır.
Orkide yetiştirmenin kuralları genel özellikler taşıdığı için aşağıda ana başlıklar halinde belirtildi.
Orkide Çiçeği İle İlgili Genel Kurallar
Orkide yetiştirmeye yeni başlanıyorsa mutlaka üzeri bol tomurcuklu ve birkaç çiçeği açmış olgun bir bitki satın alınmalıdır. Bitkiyi almadan önce evde en uygun ortam ve şartlar ayarlanmalı, mevsim kış ise eve getirene kadar soğuktan muhafaza edilmelidir. (Çiçeğin naylon muhafazasının üzerine gazete kağıdı sarılabilir.)
Orkide Çiçeği için Isı Güzel ve uzun ömürlü çiçekler için orkidelerin gece ve gündüz arasında 6-8 derece bir ısı farkına ihtiyaçları vardır. Cinsine göre biraz değişmekle beraber, gündüz:20-25, gece:16-17 derece idealdir.

Orkide Çiçeği için Işık Direkt güneş almayan bol ışıklı, aydınlık bir yer lazımdır. Sabah veya akşam güneşi alan bir pencerenin yakını idealdir. Penceredeki bir tül perde ışığı yeteri kadar filtre edecektir. Kış aylarında yapay ışık kullanılabilir. Floresan lambalar bu durumda yeterlidir. Yalnız, ışığı direkt bitkiye değil de, başka bir yerden bitkinin üzerine yansıyabilecek şekilde yerleştirmek gerekir. Bitkinin günde 12-14 saat ışık alması çiçek yapımını hızlandırır.

Yapraklar ışık açısından iyi bir göstergedir. Koyu yeşil, yumuşak yapraklar bitkinin az ışık aldığını, cinsine göre sarımsı-yeşil veya kızarmış yapraklar ışığın fazla geldiğini gösterir. Yeterli ışık alan orkidenin yaprakları açık , canlı bir yeşil olur. Orkideler yandan değil, tepeden gelen ışıktan daha çok hoşlanırlar.
Orkide Çiçeği için Sulama Musluk suyu kireç ve klor taşıdığı için sprey veya sulama suyu olarak kesinlikle uygun değildir. Yağmur suyu veya memba suyu kullanılmalı, su oda sıcaklığında olmalıdır. Saf su gerekli mineralleri taşımadığı için kullanılmaz. Çoğu cinslerde iki sulama arasında üst toprağın hafif kuruması beklenir. Toprağın tamamen kurumasına izin verilmemelidir. Toprak ıslak değil, nemli olmalıdır. Yaprak ve çiçekler ıslatılmadan sulanır. Saksı tabağında su biriktirilmez. Orkideler genelde ağaç üstlerinde veya geçirgen ormanaltı çürüntülerinde yetiştikleri için çok iyi drenaj gerektirirler.

Sulama ve püskürtme daima sabahları yapılmalıdır. Akşam sulamalarında bitki kurumaya fırsat bulamaz ve hastalanır.
Orkide Çiçeği için Nem Yüksek nem oranı şarttır. Bir püskürtücü ile yapraklarına her sabah ılık su püskürtülmeli, çiçekler ıslanmamalıdır. Daha iyi bir metod çakıllı tepsi kullanmaktır. Bu aynı zamanda drenaj problemini azaltır ve bitkiyi sıcak tutar. İki metod aynı anda kullanılabilir.

Orkide Çiçeği için BesinOrkideler için hazırlanmış bir sıvı gübre ile yaz aylarında 2, kışın 4 haftada bir beslenir. Aşırı gübreleme faydadan ziyade zarar verir. Önerilere dikkatle uymalıdır.

Orkide Çiçeği Saksı Değiştirme
Bitki sağlıklı görünüyorsa mümkün olduğu kadar saksı değiştirilmemelidir. (Ancak 2-3 yılda bir gerekir) Saksıdan çıkan birkaç kök önemli değildir. Değiştirme yapılacaksa çiçeksiz bir döneme denk getirilir. (Normal toprak kullanılmaz. Bulunabilirse orkide için hazırlanmış özel torf kullanılmalıdır.(ağaç kabuğu, yaprak çürüntüsü, yosun ve bitkisel kömürden hazırlanmış karışımlardır).
Uygun torf bulunamazsa bahçe ürünleri satan her yerde bulunabilen hindistan cevizi lifleri kullanılabilir. Yeni saksı eskisinden sadece bir numara büyük olmalıdır.
Orkide Çiçeği için Havalandırma
Orkideler aşırı sıcak, kuru ve havasız ortamları hiç sevmez. Kış aylarında bile havadar mekan ister. Ancak hava cereyanından korumak şarttır. Pencere önleri bu yüzden pek ideal değildir. Bulunduğu ortam bitkiye direk rüzgar gelmeyecek şekilde her gün havalandırılır. Cam açılamadığı zaman vantilatör çalıştırılması da gerekli sirkülasyonu sağlayacaktır. Bitkiler ilkbahar sonlarında korkmadan dışarı çıkarılabilir. Orkideler bundan hoşlanır ve sağlıklı gelişir. Balkon veya bahçenin rüzgardan korunaklı, gölge bir yerinde havalar soğuyana kadar tutulabilir.Güneş yaprakları yakabileceğinden gölge şarttır. Gölge yoksa koyu renk bir tül veya şemsiye ile de korunabilir.
Orkideler çiçeksiz iken de dikkatle sulanıp bakılmalıdır. Orkidelerin çiçekleri geçtikten hemen sonra sapları 2-3 boğum üzerinden kesilir.
Orkidelerin çiçeklenme zamanı cinsine göre değişir.
Orkide Çiçeği Problemleri
Yapraklarda Kahverengi Nokta veya Lekeler : Lekeler sert ise direkt gün ışığından olabilir. Lekelere dokunulmaz. Bitki biraz gölgeye çekilir. Lekeler yumuşaksa mantar demektir. Hasta dallar derhal kesilip alınır.
Büyüme Bozukluğu : Dallar yan veya aşağı sarkarak büyüyorsa ışık veya sulama yetersiz olabilir.
Küflenme : Yapraklarda küflenme görünüyorsa serin ortamda aşırı nemlendirme yapılıyor olabilir. Akşamları sulama ve püskürtmeden kaçınılmalıdır.
Çiçek Açmayan Bitki : Bakımı doğru yapılıyor ve bitki sağlıklı ise daha fazla ışık gerektiğini gösterir. (Yapay ışık) Gece-gündüz yeterli arasında ısı farkı yoksa çiçeklenme olmayabilir. Zira bitkinin tomurcuk yapabilmesi için gün ışığında ürettiği besini gece dinlenme sırasında depolaması gerekir. Gece yüksek ısı varsa bu besin harcanır. Dolayısı ile tomurcuk yapamaz.
Tomurcuk Dökülmesi : Büyük ihtimalle sulama yetersiz veya ortam fazla kuru olabilir. Yeni alınmış bitkilerde çok görülür.
Orkide Çiçeği Hijyen Bitkinin sararmış yaprak ve çiçek sapları mutlaka steril bir makasla kesilmelidir. Böcek türü zararlılar orkidelerde pek görülmez. Seyrek olarak kabuklu bit olursa alkollü bir pamukla temizlenir.

ATATÜRK ÇİÇEĞİ(EUPHORBİA PULCHERRİMA)

Atatürk çiçeği (Euphorbia pulcherrima), anavatanı Meksika ve Orta Amerika olan sütleğengiller familyasına ait bir çiçek türü.
ÖZELLİKLER:Tipik olarak 60 cm-5 m kadar boylanırlar. Koyu yeşil renkli yaprakları büyük, uzun ve sivri uçludur. Çanak yaprakları kırmızı, pembe veya beyazdır. Çanak yapraklar çoğunlukla çiçek zannedilmektedir, fakat gerçek çiçekleri çok küçük, sarı renkli ve gösterişlidir.
SICAKLIK:Çiçeklenme döneminden önce 15-20 santigrat derece, çiçeklenme döneminde 13-15 santigrat derece, çiçeklenme döneminden sonra 10-12 santigrat dereceye gereksinim duyar. Çiçekli iken 13 santigrat derecenin altına düşmemelidir. Yüksek oranda nem (%70-75) ister.
IŞIK:Yazın aydınlık yarı gölge yerleri sever. Yaprakların renklenmesi için Eylülden itibaren yoğun ışık ister. Kışın çiçeklenme döneminde çok aydınlık yerlerde bulundurulmalıdır. Bitki doğrudan güneş ışığından korunmalıdır.
SAKSI HARCI:Hacim olarak 3 kısım turba, 3 kısım yaprak çürüntüsü, 2 kısım tınlı toprak, 2 kısım yanmış ahır gübresi, 3 kısım kum ve 2 kısım perlitin karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir
BAKIM ÖNERİLERİ:
Saksı değiştirme her yıl Nisan ayında yapılır. Gübreleme, Haziran-Ekim ayları arası haftada bir kez 1-2 g/l kompoze olarak verilir.
Bitki, Haziran'dan Eylül'e değin sürgün verme esnasında ılık su ile bolca sulanmalı, sıcak havalarda yapraklarına su püskürtülmelidir. Çiçeklenme süresince (Aralık-Ocak ayları) verilen su miktarı azaltılmalıdır. Çiçekli halde iken bitkiye çok su verilirse yapraklarının döküldüğü görülür. Dinlenme dönemi olan Ocak ortasında Nisan ortasına kadar ise çok az su verilmeli veya toprağı tümüyle tutulmalıdır.
Yaşlı bitkiler çiçeklenmesi bittikten sonra Nisan ayında topraktan itibaren 10-15 cm kalacak şekilde kesilerek budanmalıdır.

GERBERA ÇİÇEĞİ

Gerbera ÇİÇEĞİ
Gerbera çiçeği Asya ve Afrika’ nın sıcak bölgelerinde yetişen uzun ömürlü otsu bir bitkidir. Gerbera çiçekleri kömeci yıldız biçimdedir ve yapraksız bir çiçek sapı üzerinde bulunur. Kök dibinden çıkan yaprakların kenarları dişli ve üzeri tüylüdür. Gerberanın çeşitli melezleri özellikle kesme çiçek elde etmek amacı ile bahçelerde yetiştirilir. Gerbera çiçekleri bileşikgiller familyasındandır

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Papatya ÇİÇEĞİ


Papatya ÇİÇEĞİ


Papatya baharda çiçek açan bir tür kır bitkisidir. Anthemis ve matricaria diye iki cinsi ve pek çok türü vardır. Papatya çiçekleri bileşikgillerdendir. Sarı papatya kenar yaprakları da sarı olan papatya türüdür. Papatya falı, tutulan niyeti olacak olmayacak diye art arda söylerken, papatyanın taçyapraklarını birer birer kopararak bakılan faldır. Kokulu papatya (Anthemis nobilis) çayırlarda, ekinler arasında yaygın, çok yıllık bir bitkidir. Çiçeklerinin kuvvetlendirici, uyartıcı, ateş ve solucan düşürücü, adet söktürücü, spazm giderici etkisi vardır. Çay gibi haşlanarak suyu kullanılır. Midenin ağır çalışması ve zor sindirme hallerinde tavsiye edilir. Küçük papatya (matricaria chamomilla) bir veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Kuru veya işlenmemiş topraklarda çok yetişir, kuvvetli bir belsem kokusu verir. Kurutulmuş çiçekleri kaynatılarak kuvvetlendirici ve sindirici içkiler halinde kullanılır. İt papatyası (Anthemis cotula) çalı görünüşünde çok dallı, yaprakları çok parçalı, bir yıllık otsu bir bitkidir. Meyveleri çok küçüktür. Genellikle tarlalarda, kır yerlerde biter. Çok kuvvetli pis bir kokusu olduğundan, hayvanlar yemez.

Gül – Rosa

Gül sarılgan, dik yada sürüngen saplı, genellikle tüylü yada dikenli bir ağaççıktır.Yapraklar almaşık dizilidir; bazı türlerinde kışın dökülmez. Çiçekleridalların ucunda tek başına yada demetler halinde bulunur ve beşli tiptedir. Meyveyapraklar kavanoz biçiminde etli bir çiçeklik oluşturur. Kuzey yarıkürenin ılıman ve yarı tropikal yörelerinde 100 kadar gül türü bulunmaktadır. Türkiye’ de 25 kadar yabani gül türü vardır. Bunların en önemlisi kuşburnu denilen yaban gülüdür (Rose canina ).
Bahçe çeşitleri bundan türeyip önceleri Avrupa ve Anadolu’ da kendi kendine yetişen türlerden ( Isparta gülü, Frenk gülü, misk gülü ) ve son 150 yıldır Uzakdoğu melezlerinden ( tırmanıcı melez güller, çay melezleri, çok çiçekli güller, polyanta ve pernetiana melezleri ) elde edilmiştir. Türkiye’ de süs bitkisi olarak başlıca şu gül türleri ve melezleri yetiştirilmektedir: Beyaz gül (R.alba),Isparta gülü yada yağ gülü (R.damascena),Frenk gülü (R.gallica), misk gülü (R.maschata),sadberk gülü (R.centifolia), R.banksiana, R.wichurajana, vb. Bahçe gülleri görünüşlerine ve boylarına göre bodur güllerbaston güller,çardak güllerponpon çardak güller,polyanta güller gibi çeşitler ayrılır ve genellikle o çeşidi yaratan kişinin yada o çeşidin adandığı kişinin adıyla anılır.
Türkiye’de ekonomik anlamda gül yetiştiriciliği XIX. yy. sonlarına doğru başlamıştı.Bu dönemde, Bulgaristan göçmenlerinin getirdiği yağ gülleri fidanları ile Isparta’dagül bahçeleri kurulmuş, bölgenin toprak yapısı ve iklim koşullarını gültarımına elverişli olması da gülcülüğün bölgede kısa sürede yayılmasını sağlamıştır. 1910’lu yıllarda, Bulgaristan’da gül üretiminde görülen gerileme Isparta’da üretilen gül yağı ve gül suyu ürünlerinin Avrupa pazarlarına girmesini kolaylaştırmıştır. Ancak, Balkan savaşı, Birinci Dünya savaşı ve Kurtuluş savaşı gibi art arda çıkan savaşlar nedeniyle dışsatım olanakları tümüyle ortadan kalkınca, Türkiye’de gül tarımı da önemli ölçüde gerilemiştir.
Cumhuriyet döneminde, Isparta’da gül bahçeleri yeniden kurularak gültarımı canlandırılmıştır. Türkiye’de gül bahçelerinin %90’ı Isparta’da, %10’a yakını Afyonkarahisar’da, çok küçük bir bölümü de Aydın’da bulunmaktadır. Gül türlerinden birçoğunun çiçek ve meyvelerinin tedavi edici etkileri vardır. Okka gülünden (Rosa centifolia) anestezik etkisi nedeniyle kolir olarak kullanılan damıtık gül suyu hazırlanmasında yararlanılır. Kurutulmuş taç yaprakları, laksatif özelliklerinden dolay, kompoze saparna şurubunun bileşimine girer.
Kırmızı gül yada kırmızı Frenk gülünün (R.gallica)taç yaprakları, içerdikleri tanen miktarı nedeniyle peklik verici ve toniktir. Isparta gülü(R.damascena) ile misk gülünün (R.moschata) taçyaprakları, petrol eterinin sıcakta etkisiyle elde edilen ve ‘konkret’ olarak da adlandırılan bir esans verilir. Bu esans gül serasının bileşimine girer. Yabani gülün (R.canina) meyvesi (kuşburnu) C vitamini bakımından zengin olup peklik verici ve askarislere karşı kurt düşürücü olarak kullanılır

Begonvil Bougainvillea



Begonvil, bakımı çok kolay bir bitki olsa da; güzel, bol çiçek veren ve sağlıklı bir görünüm için budama yapmak şarttır.
Birkaç çeşit budama kaldırır.
Çalı Tipi ya da Bodur Begonviller
Bu türler, duvar üstlerinden aşağı sarkıtılarak, çit bitkisiolarak ya da saksılar içerisinde kullanılır. Düzenli budanmak isterler. Begonvil, gövdesi kalınlaştıkça daha çok dal üretir. Gelişigüzel yayılan bu dalları denetim altında tutmak için devamlı budama gerekebilir. Yapraklarını döktüğü şubat ayı, biçim vermek şubat ayı, biçim vermek için çok uygun bir zaman. Bu durumda tüm kırık ve aşınmış dalları temizleyin. Bodur kalması ve yuvarlak bir form alması için sıkı bir budama yapın.

Sarmaşık Begonvillerin Budanması
Bitkinin şekil almaya başladığı ilk iki sene çok önemlidir. Eğer pergola ya da bir duvarınızı kaplaması için boya gitmesini istiyorsanız birkaç ana dal bırakıp tüm dalları dipten budamalısınız. Eğer dipten budanmazsa yarım kalmış küçük dallardan çok sayıda yeni yan dal çıkar. Bu hoş bir görünüm vermez ve zamanla bitkiyi dentlemek güçleşir. Eğer bitkiyaşlıysa, odunlaşmış ve çok kalınlaşmış ana gövdenin yanından çıkan sağlam ikinci ya da üçüncü dalın gelişmesine izin verin. Yaşlı gövde dipten kesildiğinde bitki gençleşir.
Püf Noktası
Sıkı budamadan çekinmeyin. Bitkiniz ölmez daha canlı ve güzel dallar sağlıklı çiçekleroluşturur.
Ağaca Yönlendirme
Mor salkımda olduğu gibi, satın alırken, bitkinin sağlam bir gövde üzerinde gelişmiş olmasına dikkat edin. Dal budak sarmış bir begonvil fidesini ağaca yönlendirmek çok zaman ister iki fideyi birbirine dayayarak dikerseniz daha çabuk sonuç alırsınız.
Ağaca yönlendirme işlemi mor salkım örneğindeki gibidir.
Püf Noktası
İki değişik renkli begonvilden güzel bodur ağal elde edebilirsiniz. Mor ve kırmızı yan yana geldiğinde göz alıcı olur.